Adatepe Köyü’nün tarihi, Homeros’un İlyada destanına kadar dayanır. Zeus’un Troya Savaşı’nı bu köyün tepelerinden yönettiği düşünülmektedir. Köyün Selçuklu döneminde nüfuslanmaya başladığı tahmin edilmekte ve tüm zamanları boyunca “Adatepe”den başka bir isimle anılmamış olduğu bilinmektedir. Selçuklu döneminin ardından Midilli göçmenleriyle Rum ve Türk nüfusu, burada uzun yıllar bir arada barış içinde yaşamıştır. Adatepe’nin aşağısı Rum mahallesi, üst kısmı Türk mahallesidir. İşte Rum kızı Refika’nın hikayesi de bu dönemlere rastlar.
Adatepe Köyünde 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarında “Refika” ismiyle anılan bir Rum güzeli yaşamaktadır. Refika, köydeki Rumlar ve Türkler arasında çok sevilen, neşesiyle tanınan bir kızdır. Düğünlerde şarkılar söyleyip dans etmekte; güzelliği ve iyilikseverliği ile Adatepe ve hatta çevre köylerde de tanınmakta, sevilmektedir. Zeytin zamanı geldiğinde köylüler Refika’nın şarkıları eşliğinde neşe içinde zeytin toplamakta; düğünlere onu baş konuk olarak davet edip yine onun dansları, şarkıları ile eğlenmektedir.